Metaverse çağı başladı: İçerik kraldı, şimdi kraliyet oluyor
Yazıyı Linkedin'de görüntülemek ve haftalık yayınlanan bültenimize abone olmak için tıklayın.
İçeriğin genelde pazarlama iletişiminde, özel olarak da halkla ilişkilerde ne kadar önemli bir ‘değer’ olduğunu yıllardır bizzat deneyimliyoruz. Markalar kendileri hakkında söylenecek sözlere şekil vermek üzere aktif rol üstlenmedikçe, bambaşka ve bazen zararlı motivasyonlarla hareket eden aktörlerin gündeminin parçasına dönüşüyor, inşa etmek istedikleri kimlikleri için ellerinde bütçeli çalışmalardan, yani reklamdan başka araç kalmıyor çünkü. Veya kısaca ifade etmek gerekirse, siz kendi hikayenizi anlatamıyorsanız, başkaları o hikayeleri hiç istemediğimiz şekillerde anlatabiliyorlar.
Bu, tüm iletişim profesyonellerinin çoktan benimseyip içselleştirdikleri, iyi kötü gereğini de yerine getirdikleri bir mesleki gerçek. Şimdi ise, enformasyon teknoloji̇leri̇ni̇n vardığı son aşama itibariyle, içeriğin gücü konusunda yepyeni bir çağın eşiğine gelmiş bulunuyoruz.
Olan biteni bir klişeden yola çıkarak ifade etmek gerekirse, iletişimde içerik şimdiye kadar kral koltuğunda oturuyordu, şimdi ise bir krallığa dönüşüyor. Peki, tam olarak neler oluyor? Yakın zamanda teknoloji dünyasında duyup gördüklerimize bir kez daha bakalım…
Geçtiğimiz Kasım ayında Facebook’un adını ‘Meta’ olarak değiştirip bundan sonra ‘metaverse yatırımlarına odaklanacağına ilişkin manifestosu, teknoloji dünyasına yeni bir ivme kazandırdı.
Metaverse aslında tümüyle yeni bir şey değil. Hem kavram olarak hem de teknolojik açıdan uzun sayılabilecek bir geçmişe sahip.
Kavram olarak ‘meta’ ve ‘universe’ kelimelerinin birleştirilmesinden oluşan ve basitçe ‘öteevren’ diye çevirebileceğimiz metaverse kelimesi, ilk kez bilim kurgu yazarı Neal Stephenson tarafından 1992’de kullanılan Snow Crash romanında kullanıldı. Altyapı anlamında ise, yıllardır sanal gerçeklik (VR), artırılmış gerçeklik (AR), hologram, 3D görüntü teknolojileri gi̇bi̇ pek çok yenilikle sürekli karşımıza çıkıyor.
Öte yandan neredeyse 20. yaşını kutlamaya hazırlanan Second Life, sanal olarak içine girilip oynanabilen yeni nesil video oyunlar veya Roblox gi̇bi di̇ji̇tal oyun platformları üzerinden, bu yeni teknoloji dalgasının gittikçe daha çok kabararak bize doğru yaklaştığını yıllardır gözlemliyoruz. Matrix serisi, Avatar gi̇bi̇ popüler filmler yardımıyla da, yaşanacak dönüşüme zihnen hazır hale gelmiş bulunuyoruz.
Ve en önemlisi, sadece diğerlerinden rol çalıp ön plana çıkan Facebook değil, diğer büyük teknoloji şirketleri de, bünyelerinde yürüttükleri çalışmalar, yaptıkları yatırımlar ve kritik satın almalarla bu geleceğe epeydir hazırlık yapıyorlar.
Şimdi olan şey aslında, teknolojik altyapının ve internet hızının dünya çapında nihayet elvermesi sayesinde, hazırlıkları çoktan yapılmış bir teknolojik devrimi kitleye taşımaktan ibaret.
Çok değil on sene içinde teknoloji deneyimimiz bambaşka bir şekil alacak. İnsanlarla yüz yüze olmadan da ‘yüz yüze’ konuşabileceğiz. Oyunların, filmlerin, dizilerin içine gireceğiz -belki de hikayenin bir parçası olacağız. Alışverişlerimizi evde otururken sanal mağazaları ‘bizzat’ ziyaret ederek yapabileceğiz. Ve daha pek çok şey yapabileceğiz.
Bu işten anlayanların metaverse’ü, ‘next internet’ (bir sonraki internet) olarak selamlaması boşuna değil. Bu, herhangi bir teknolojik yenilik değil, di̇ji̇tal deneyimizi baştan sona dönüştürecek ‘niteliksel’ bir sıçrama.
“Bu yeni dünyada içerik çok önemli olacak” demek bir hayli zayıf bir iddia olur, çünkü bu alternatif evrenin kendisi içerikten ibaret. Burada ancak içerik üreterek var olabilirsiniz ve içeriğiniz yeterince ilgi çekici ise varlığınızı sürdürebilirsiniz.
Bu gerçek, dünyanın öncü markaları tarafından çoktan fark edilmiş durumda. Bünyelerinde özel metaverse birimleri kuranlar, metaverse ekipleri transfer edenler, avatarlarla içine girilebilen sanal mağazaları açanlar, bu mağazalarda gerçek ürünlerin yanında metaverse’e özel ürünler tasarlayıp satanlar birbirini izliyor.
Ve emin olun, bu daha başlangıç çünkü metaverse’te neler yapabileceğinizin sınırlarını yalnızca ve yalnızca hayal gücünüz belirliyor.
Metaverse krallığındaki yerinizi bir an önce alın, bu dünyayı kuran markalardan biri olma şansını kaçırmayın!