Sizin sektörünüzün Sam Bankman-Fried’i kim?
Yazıyı Linkedin'de görüntülemek ve haftalık yayınlanan bültenimize abone olmak için tıklayın
Global iş dünyasında bugünlerde en çok konuşulan başlıklardan biri, kripto para borsası FTX’in iflasını ilan etmesi oldu muhtemelen. Yakın zamana kadar 32 milyar dolarlık bir değer biçilen borsanın bir anda çöküşü, yatırımcıları için milyarlarca dolarlık kayıp anlamına geldiği gibi, son dönemde zaten pek iyi günler geçirmeyen, ağır ayı uykusuna yatmış kripto para sektörüne de yeni bir darbe oldu ancak mesele bununla sınırlı değil.
FTX ve kurucu CEO’su Sam Bankman-Fried hakkında çok ciddi dolandırıcılık iddiaları gündemde. Konu mahkemeye taşınmış durumda ve işin sonunda eksantrik CEO’nun hapsedilmesi bile güçlü bir ihtimal olarak ortada duruyor.
Bundan sonra ne olabileceği hakkında birçok yorumcu pek çok şey söylüyor ancak biz işin daha ziyade iletişim, daha doğrusu -artık biraz eskimiş bir tabirle- ‘imaj’ boyutuna odaklanalım. Evet, işin içinde dolandırıcılık, yolsuzluk ve suistimal de var ancak meselenin düğüm noktası, bu dolandırıcıya -bizde olduğu gibi- yalnızca küçük yatırımcıların değil, anlı şanlı yatırım bankalarının, kılı kırk yararak karar veren büyük emeklilik fonlarının, teknoloji dünyasının uzgörülü ve külyutmaz fonlarının fena halde kanmış olması…
Yaşanan büyük şaşkınlık ve sonrasında yüzeye çıkan pişmanlığı en iyi ifade edenlerden biri, Fortune dergisinin yazarı Jeff John Roberts oldu. Roberts’ın konu hakkında 14 Kasım’da yazdığı makalenin başlığı, ‘How Sam Bankman-Fried fooled everyone--including me?’ (Serbest ve biraz da kültürel bir çeviriyle söylersek ‘Sam Bankman-Fried ben dahil herkesi nasıl kekledi?’ demeliyiz herhalde.)
Başlıktan da açıkça anlaşılabileceği gi̇bi̇, Roberts bu ‘yeni nesil’ dolandırıcıya kananları çok da ayıplamıyor çünkü bu tufaya düşenlerden biri de bizzat kendisi. Nitekim makalesinde, olayın patlamasından çok değil birkaç ay önce, Fortune dergisi için bir kapak dosyası hazırlamak üzere SBF ile Central Park’a bakan bir otelde görüşme yaptığını ve onun ‘nerdy’ (inek mi desek?) havasından çok etkilendiğini itiraf ederek söze başlıyor.
Yazıda aktardığına göre, SBF’nin paçoz kılığı ve dağınık saçlarıyla elindeki stres çarkını çevirip dururken makroekonomi ve iş anlaşmalarında güvenin öneminden satın alma ve birleşme stratejilerine kadar pek çok konuda daldan dala atlayarak anlattığı şeyler karşısında büyülenmiştir. Roberts büyük bir tevazuyla itiraf ediyor: “Anlattıkları baştan aşağı saçmalıktan ibaretti ama ben bunu o zaman fark edemedim.”
Roberts’ın belki de tek tesellisi, bunu fark edemeyenin yalnızca kendisinin olmaması. Aralarında Sequoia Capital, SoftBank gi̇bi̇ Silikon Vadisinde şimdiye kadar pek çok yıldız girişime destek sağlamış kurt yatırım fonları bile zokayı yutmuş.
Konu hakkında yazan bir başka gazeteci, işin künhüne vakıf olması itibarıyla ayrı bir kategoride değerlendirilmesi gereken, kripto para sektörüne odaklı The Block sitesinin yazarı Frank Chaparro. Olaydan sonra bir nedamet tweet’i atan Chaparro, hayatının en büyük pişmanlıklarından birisinin aslında bir ahmaklık, hatta tehlike işaretini bir başarı olarak sunduğu yazısı olduğunu söylüyor. (https://twitter.com/fintechfrank/status/1591595139352461312)
Peki, hayatlarını bilgi ve zekalarıyla kazanan, dolayısıyla sıradan vatandaştan farklı davranması beklenen yatırımcısından gazetecisine bu kadar ‘otorite’, gözlerinin önündeki bu gerçeği nasıl göremediler?
Soruya yanıt arayan Fortune yazarı Roberts, MIT mezuniyetinden elit bir yatırım şirketinde yetişmiş bir alım satım dehası olmasına, içinde bulunduğu endüstride kurduğu ilişkilerden Washington DC’nin siyasi güç simsarları nezdinde sahip olduğu bağlantılara, anne babasının Stanford Hukuk Fakültesinde öğretim üyesi olmasından şiir ve felsefeyle ilgilenmesine, iklim değişikliği ve hayvan hakları konusundaki hassasiyetinden diğer kripto-CEO’larına nazaran daha ‘insani’ bir profil sunmasına kadar SBF’yi ‘güvenilir’ kılan pek çok faktör sıralıyor ama öncelikle şunu söylüyor: “Her dolandırıcı gibi SBF de, bize duymak istediğimiz, inanmaya dünden hevesli olduğumuz bir hikaye anlattı.”
Roberts’a göre bütün bu nitelikleri ile SBF, kripto paraları ana akıma taşıyacak ‘benzersiz’ ve ‘dönüştürücü’ bir figür olarak temayüz ediyordu. Öyle ya, finans dünyasını değiştirse değiştirse League of Legends oynayan bir CEO değiştirebilirdi!
Kripto para dünyasının yaşadığı bu macera ve hayal kırıklığı, aslında diğer sektör ve alanlara da kolayca teşmil edilebilir. Özellikle büyük değişim dalgalarına maruz kalan sektörlerde gözler bu tür eksantrik kurucular arar. Ne de olsa dünyayı ancak o dünyadan olmayan birileri değiştirebilecektir.
Bitirirken sormuş olalım. Siz kendi sektörünüzdeki veya ilgi duyduğunuz alanlardaki sahtekarları devrimcilerden ayırma konusunda ne kadar beceriklisiniz? Ayakları yere basan gerçek bir dönüşüm sunanları hayal satanlardan ayırt edebilir misiniz?
Daha açık bir ifadeyle, kendi sektörünüzün Sam Bankman-Fried’lerini gördüğünüz anda teşhis edebilir misiniz? Yoksa bu tür büyük ‘sektörel dolandırıcılık’ hikayelerini daha yıllarca dinlemeye devam mı ederiz?
Ne dersiniz?